21 Şubat 2014 Cuma

[GKK Blog Tur] Zoran Drvenkar - Aleve Dokunmak || Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Touch the Flame
Türkçe Adı: Aleve Dokunmak
Yazar: Zoran Drvenkar
Çevirmen: Murat Özbank
Sayfa Sayısı: 248
Basım Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: ON8 Kitap
Tür: Dram



Avrupa edebiyatının özgün sesi Zoran Drvenkar'dan, akıllara zarar bir baba-oğul buluşması...
Kulaklığı takın, sesi açın: Az sonra ortalık epey karışacak!
"Babamın ne düşündüğünü bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Tek bildiğim, kilometreleri tek bir hedefe, birbirimizden ayrılmak hedefine ulaşmak için yutacağımız ve yol boyunca susacağımız. Ben tespihböceği gibi içime kapanmış, walkman'imi dinliyorum; babam da kolunu camdan sarkıtmış, aynalı güneş gözlüklerinin ardından, akmakta olan manzaranın zevkini sürüyor. Mükemmel bir takımız biz."
Lukas, annesinin ısrarı üzerine, yedi yıldır görmediği babasıyla bir hafta geçirmeyi kabul eder. Yüklendiği tek bir sırt çantası ve bin çelişkili duyguyla çıkar yola: Bol kırgınlık, bol merak, belleğin izin verdiği oranda da eser miktarda sevgi. Zaten bu evlere şenlik baba ve onun kara mizah dolu ailesiyle yüzleşirken, ne hissettiklerinden bir şey anlar insan, ne de düşüncelerinden. Berlin'i Hamburg'a bağlayan karayolu, kulaklıklardan sızan U2 tınılarını dinlerken, belki de en ilginç ikililerden birine ev sahipliği yapıyor... ve okur daha bir olaya, bir duyguya bile kendini kaptıramadan, karamboller art arda sıralanıyor.
Babasından uzak büyümüş bir oğul, ailesini terk etmiş bir baba. Belki de son kez görüşecekler. Üstelik, bu ailenin sözü edilmez bir karanlık geçmişi var ki, dalıverdikleri akla zarar kovalamacayı ve havada uçuşan yumrukları açıklamaya yetiyor... Alman edebiyatının özgün sesi, Onlardan Biri'nin sevilen yazarı Zoran Drvenkar, yine zamanı akışına yabancılaştırırken soruyor: İki yabancının birbirini tanımak için kaç güne, kaç kilometreye ihtiyacı olabilir?
(Tanıtım Bülteninden)


Olur mu molur mu derken 3. turu da geride bırakıyoruz aman nazar değmesin! Ve 3. turumuzun konuğu Aleve Dokunmak ile Zoran Drvenkar. Kendisi ilk kez okuduğum bir yazar. Drvenkar bu kitabında bir baba oğul hikayesine parmak basıyor. Senelerce babasını görmemiş olan Lukas'ın hikayesini okuyoruz. Şunu söylemeliyim ki Alman Edebiyatının dili bana hep çok ağır gelmiştir. Ancak Aleve Dokunmak isminin aksine su gibi aktı gitti diyebilirim. Ancak babası ile problem yaşayan bir çocuk olarak Lukas'ın yaşadıkları beni derinden sarstı. Lukas 7 yıl aradan sonra babasının onu tanımaması yaşını bile hatırlamayışı ve Lukas'ın babası hakkında öğrendiği ilk şeyin onun kanser olması gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Şu hayatta tahammül edemediğim bir şey varsa oda gamsız ve sorumsuz babadır. Ne katlanılmaz yaratıktır o öyle. İşte kitabı okudukça Lukas içim parçalanırken babasına bir hayli sövdüm.
Lukas'ın babası ile geçireceği bir kaç gün adeta bir kaç yıl tadında geçiyor. Zira bir otomobil yolcuğu ile başlayan bu hikaye, geçmişin tozlu anılarına kadar uzanıyor. Hayatı boyunca tanımadığı ve görmediği akrabaları ile tanışacak olan Lukas tüm bunların üstüne birde üvey kardeşi olduğunu öğrenecek!
Peki sonra ne olacak? Lukas'ın tepkisi ne olacak diye merak ediyor ve kitabı okumak istiyorsanız çekilişimize katılın!

Altı Çizili Cümleler:
1. Bana soracak olursanız, bir insana sessizlikle işkence yapmak mümkündür; en büyük ceza, sessizliktir.
2. Önceden babam hayatımda yoktu, şimdiyse var ve ben varlığıyla yokluğu arasındaki farkı göremiyorum.
3. Avanaklığa ödül verilmez ve eğer doğru paketlemeyi becerirsen, insanlara kakalayamayacağın şey yoktur.
4. İnsan bazı mikroplara karşı önceden bağışıklık kazanmış olmalı ki, yaşayabilsin.Ben aynı şeyin, insanın yaşamda karşısına çıkan bazı durumlar için de geçerli olduğunu düşünüyorum.


Destekleri için ON8 Kitap'a teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum için teşekkürler..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...