31 Mart 2013 Pazar

Ayrılık Süreci


















Kadın olarak kendimizi en çok duygusal konularda ve insan ilişkilerinde kandırıyoruz. Seviyorum deyip sevmiyorumlar, bazı gerçekleri görmezden gelmeler, sevilmediğini hissettiği halde karşındakinden vazgeçememeler. Hep bir bile bile lades olayı.

+ Neden ayrıldınız?
- Bilmiyorum hiçbir şey yokken bitti.

İşte yalanın babası bu. Hiçbir şey yokken bitti de nedir arkadaş? Tamam erkek milleti öyk pis kaka ama adamlar da şizofren değil yani durup dururken, her şey güllük gülistanlıkken bıraksın gitsin seni.
Kadın milleti olarak hislerimiz erkeklerden daha kuvvetli bu bir gerçek ama en gereken yerlerde hislerimizi dinlemeyiz, onları görmezden geliriz. İç sesimize düşman oluruz yani.
Bir şeylerin bittiğini, kopup gittiğini farkederiz. Bazı şeylerin ufak tefekte olsa eskisi gibi olmadığını görürüz ama hep bir belkinin peşine takılır gideriz.
Belki düzelir, belki geçicidir, belki bir sorunu vardır vs vs. Ama herkes aslında en derinde gerçeği bilir. Ayrılık çanlarının kendi için çalmaya başladığını duyar az az. Ama duymazdan gelmek, bizim aşkımız sonsuz diye dolaşmak daha kolay gelir bize. Pes etmekte erkeğe kaldığından düşmanda o olur çoğu zaman.
Biz kendimize düşmanlık ediyoruz aslında. Farkettiğimiz anda bitirebilsek erkekler gibi.. Yapamıyoruz.
Neden? Çünkü sözler verildi.
Hep yanında olacağım , seni ölene dek seveceğim , sen sonumsun bıdı bıdı bıdı.
Daha ilişkinin en başında yalan söyleriz biz, SENSİZ YAŞAYAMAM diye. Oysa giden gider kalanda paşa paşa yaşar bu böyledir.
Kimse aşktan ölmez yani. Acıtır, kanatır biraz da sızlatır ama öldürmez.

29 Mart 2013 Cuma

Cevapsız Ağrı - Umay Umay || Kitap Yorumu

Bende biten kitaplarımı yazmayı düşünüyorum umarım devamını getirebilirim. 
Bakalım.
Geçen gün aldığım 14 kitaba Umay Umay - Cevapsız Ağrı ile başladım. 
Bitmesin diye baya direndim ancak 2 güne uzatabildim.
Eline alır almaz biten bir kitap ne yazık ki. En kötü yanı bu tadı damağında kalıyor insanın.
Umay Umay tarzını bilmeyene biraz sıkıcı yada ağır gelebilmesi mümkün ancak seven için mükemmel bir kitap.
Puanım: 5/5
En sevdiğim şiiri ise ;
Kitap tanıtımı;
Umay Umay uzun zamandır eski kitaplarının baskısı aranan lakin 12 yıldır yeni şiir de yayımlamayan, hafızalarda 90ların kült şair-şarkıcısı olarak kazınmış "pop" bir isim.
İşte bunca aradan sonra hayranları Umayın her anlamıyla yeni şiirleriyle karşılaşacak
Altıkırkbeş yayınları , 104 sayfa
Alabileceğiniz siteler ; D&R , İdefix



24 Mart 2013 Pazar

Umay Umay Aşkı*

Dünyaya bir daha gelecek olsak ve bana kim olarak gelmek istersin deseler sanırım cevabım net olarak Umay Umay olurdu.

Kimdir Umay Umay?
1966'da Trabzon'da doğdu.Gerçek ismi Umay Gedikoğlu. 

1990 yılında “Hush” topluluğundan eray artan ve melih rona ile ilk müzik çalışmalarına başladı. “Leprechaun” adını verdikleri bu toplulukla kısa bir süre çalışma yapan umay’ın pop rock tarzında çıkmış “Umay Umay” (1994), “Naylon” (1996) ve "Ağzı Bozuk Aşk Mektubu" (2002) adlı üç albümü vardir. 

2 çocuk annesi ve çok iyi bir anne olduğu söylenir.. Masmavi bir yazar ve müzisyendir. Kalbi kırmızı olmayanlardan nefret eder.  3 Albümü, 6 kitabı ve muhteşem fotoğrafları var. Bu kadının dünyasını keşfedip onu sevmemek mümkün değil. Böylesine güzel gülen bir kadının öyle can alıcı kelimeleri var ki; insanı kalbinden vuran, ruhunu paramparça yapan, içindeki kelebekleri öldüren. 
Yazıları kadar çektiği fotoğraflarda dahi hüzünü, kimsesizliği yakalayabilmek mümkün. 

Bunlar fotoğraflarından benim seçtiğim sadece 4 tanesi ve onun ağızından fotoğraf çekmeye nasıl başladığının hikayesi ; Deklanşöre, Kazım ( Koyuncu ) hastalandığında basmaya başladım. Hastaydı… Öleceğini öğrendiğimde, peş peşe basmaya başladım. Her basışımda, 'gitme, n’olur ' diyordum. Durdurmak istiyordum zamanı. Gittikten sonra da, 'n’olur gel' diye devam ediyorum. Fotoğrafçılığım, benim için bir kayıp hikayesi. Susup seyredebildiğim bir hikaye. Yoksa, fotoğrafçılık umurumda değil. Makinemi her yere, herkese 'sen gittikten sonra' diye doğrultuyorum. Onsuz, yalnız ve güzel. Hatalarımızı bile affedemediğim, buruk bir arkadaşlık hikayesi. Sanırım fotoğraf makinelerim de gözyaşı tabancam.
Böyle bir kadın Umay Umay. Böyle güzel , böyle yetenekli.

Bunlarda o muhteşem Umay Umay kitapları.
Kitaplarının kapak fotoğrafları da kendisine aittir. Ve kitaplarında insanın yüreğine dokunan o kadar çok yoğun duygular var ki.  Bazı insanlar hep yaşasın istersiniz ya benim içinde Umay Umay öyle. Bu kadın hep yaşamalı, kelimeleri hayatımda hep olmalıymış gibi hissediyorum.
Bu kitaplar , şarkılar benim hayatıma çok şey kattı belki sizinde katar umuduyla bu kalbi güzel kadını tanıyın istedim. Sevin istedim.
Peki ben nasıl tanıdım Umay Umay'ı? Bir gün arkadaşım bana yukarıdaki şarkının linkini atıp dinle bu şarkıyı bayılcaksın tam senlik dedi. Açtım dinledim sonra yine dinledim ve yine, yine, yine. Sonra baktım akşam olmuş ben hala bu şarkıyı dinliyorum. Sonra başka şarkılarını dinledim ve sonra ister istemez ellerim Google'a Umay Umay yazdı. İşte o an mavi-kırmızı bir hayata ayak bastım. Kitapları olduğunu gördüm uzunca bir süre bulamadım ama sonunda hepsini edindim. Son kitabı Cevapsız Ağrı Şubatta 6.45 yayınları tarafından çıktı ve sanırım bu hafta ikinci baskısı çıkacak. Edinin derim
Dinleyin , okuyun. Sevin demeyeceğim çünkü zaten onun dünyasına girip de onu sevmeyeceğinizi sanmıyorum 
Kitapları satın alabileceğiniz siteler ; D&R , İdefix
Umay Umay fotoğraflarının daha fazlasını görmek için ; Umay Umay deviantART
Son olarak ; Umay umay twitter

9 Mart 2013 Cumartesi

Merhaba!

Müge ben ve hayatta yapamadığım bir şey var ise oda kendimi anlatmaktır. O yüzden saçmalarsam şimdiden mazur görün anlaşalım^^

25 yaşındayım yengeç burcuyum ve karakterimin çoğunu burcumun özellikleri oluşturuyor diyebilirim. Eğitim hayatımı üniversiteyi burslu kazandıktan sonra zirvede bıraktım tabi bunu isteyerek yapmadım o ayrı. Sonrasında elime geçen bolca boş zamanı kitap okuyarak geçirmeye başladım.
Sonra dedim ki neden benim kitap bloğum olmasın? Baktım önceden açtığım ama kullanmaya tenezzül etmediğim bir blogspot hesabım var dedim en iyisi bunu değerlendireyim. O gündür bu gündür de buralardayım. En büyük eğlencem burada vakit geçirip insanlarla bir şeyler paylaşmak.
Yeni kitaplar , filmler, diziler keşfetmek ve birilerinde keşfetmesine yardımcı olmak.
En başta da söylediğim kendimle ilgili şeyleri anlatmakta pek iyi değilimdir.



Okudum Bitti 1: Emrah Serbes - Hikâyem Paramparça





Geceyi kitap, müzik ve mum ışığı eşliğinde geçirmek pahabiçilemez gerçekten. Sabah erken kalkma derdim olmasa sabahlayabilirdim bu şekilde. İnsan dünyadan soyutlanıyor resmen.
Kitap; Emrah Serbes - Hikâyem Paramparça idi. Aslında önceki gün bitirmiştim ama bir kaç hikayeyi tekrar okumak istedim ve sonunda altı çizili cümlelerimi deftere geçirdim. Afili Filintalar'ı takip etmiyordum blogtan bu yüzden hikayeleri ilk kez okumuş oldum buda bana avantaj sağladı diyebilirim. Zira kitabı alıp blogtaki yazıları görenler genelde hayal kırıklığına uğramış. Onun dışında kitabın içinde hikayelerin arasına serpiştirilmiş fotoğraf detayını da çok sevdim. 



Beni en çok etkileyen hikaye "Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Başladı" oldu. Gerçekten çok iyidi. Aslında hepsi birbirinden iyidi diyebilirim. 
Puanım: 5/4.5




Bahsettiğim hikayeden bir parça. Kısacası okuyun bu kitabı çok seversiniz.


Geçen akşam İntikam'ı izlerken dinledim ilk kez ve o günden beri üst üste dinliyorum bu şarkıyı. Sözleri çok anlamlı.




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...